Merhaba Taşra Kızı :) … Mint Appetizer yani Kırkpınar’da açtığın meze ve şarküteri evinin hikâyesini anlatır mısın?
Taşra Kızı olarak, bu dükkânı kiralarken aklımda hiç böyle bir şey yapmak yoktu. Benim deri tasarım atölyem vardı ve hâlâ da var. Amacım o atölyeyi buraya getirip, evde üretim yapan kadınlara da satış imkânı yaratacak bir işletme haline getirmekti. Yani düşüncem başka kadınlara da vitrin yaratmaktı.  Bir arkadaşım da bu bölgede iş yapmak istiyordu ve kendisiyle ne iş yapabilirizi sorguluyorduk. Burası turizme yönelik bir kasaba… Günlük evlere, otellere veya pansiyonlara çok turist gelişi oluyor. Bu insanlar hafta tatillerine veya bir gece konaklamaya geldiklerinde mangallarının yanındaki eti alabiliyorlar ama tamamlayıcısı olan meze ve şarküteriyi bulamıyorlardı. Bu bölgenin en büyük eksikliği buydu. Tuttuğum yerin konumu ve vitrini bu işe çok uygundu. İşte arkadaşımla konuşurken; hadi bu işi burada beraber yapalım, dedik. Yani konu buraya bir akşamda evrildi. Burada komşum olan girişimci Mimar Büşra Kama dükkânı tasarladı ve müteahhitle beraber tadilatımızı yaptık. Eylül ayının sonunda da hizmet vermeye başladım. 

EVDE ÜRETEN KADINLARLA YAPAYIM VE “KADIN KADIN” BİR YER OLSUN İSTEDİM.

Tabii, bu kadar meze ve şarküteriyi oluşturmak kolay değil, tedarikçiler konusunda nasıl ilerledin?
Ben deri tasarım atölyesini planlarken bile kadın emeğini değerlendirmeye yönelik olmasını zaten düşünüyordum. Kadın girişimcilerle, evde üreten kadınlarla bir şey yapayım ve “kadın kadın” bir yer olsun istedim. Çocukluk arkadaşım ve aynı zamanda Kartepe Kadıneli Üretim ve İşletme Kooperatifi (KARKAD) Kurucu Başkanı Ece Çiftçi ile bu düşüncemi paylaştım. Sonuç olarak hem kadınlara destek olacak bir iş birliği ve çözüm ortaklığı yapmaya karar verdik. Şu an gerçekten KARKAD beni büyütüyor, ben de onları büyütüyorum. Şimdi mezelerden sonra tatlıya da üretimine de başladılar, dükkânımıza ekler ve profiterol getiriyoruz. Bu dükkânın popülaritesi arttıkça, ürün sayısı da genişleyecektir. Ben mezelere 6-8 ürünle küçük dolapta başladım, şimdi ise diğer büyük dolapta 16-17 çeşide kadar çıktık. Yaza doğru buranın da hareketliliği arttığı için, deniz ürünlerine ait mezelerimiz de olacak. Ege’den de Ege otlarını getirmeyi planlıyorum. İnşallah burada 30 çeşide doğru gideceğiz. 

MEZEDE YAZA DOĞRU 30 ÇEŞİDE ÇIKACAĞIZ.

Burada çeşit olarak hangi mezeler var?
Yoğurtlu grubumuzda taratorlar, köz patlıcan ve birçok yoğurtlu mezemiz var. Bazen kafama esiyor değişik bir şeyler yaratıyorum. Zaten yoğurtla sarımsağın içine girdiği her şey uçuyor. Zeytinyağlı grubumuzdaysa barbunya, taze fasulye, yaprak sarma, kuru patlıcan, kuru domates, dolmalar ve mücver var. Bunlar da çok talep görüyor, aslında yapan kızlarımızın elleri çok iyi. Bu hafta mesela değişiklik olsun diye kısır yaptım. Közlenerek yapılan ürün gamlarımız ve fellah köfte, humus, şakşuka… (ki bu tüm saydığım ürünleri yine üstüne basarak söylüyorum, kızlar bu konuda çok iyiler) Tadı damağınızda kalıyor. Kendi yaptığımız ürünleri şu an anlatırken bile ağzım sulanıyor. Yoğurt ve peynir grubunda da, İzmit’te bir yatırımcı olan Olcay Seçilir’in  (Seçilir Yoğurtları) süzme yoğurtlarını ve beyaz peynirlerini kullanıyorum. Bu ürünler tam anlamıyla alkol masasına yönelik, meyhane damağını veriyor. Öbür tarafta Koçulu Ailesi’ne ait Canan Koçulu’nun (Koçulu Peynircilik) kahvaltılık ürünlerini satıyorum. Reçellere geldiğimizde ise bir kadın girişimci olan Vildan Güngör’ün Milkella süt reçelini ve yine kadın bir girişimci olan 60 yaşının üzerinde olan ve bünyesinde 20’nin üstünde kadını istihdam eden Dilek Şeker yani Şeker Hanım Çiftliği’nden salda balı getiriyorum. Toprak Adam’ın ürettiği ürünlerimiz var; Giresun’da fındık bahçeleri olan bir aile, yine ailenin kadınları fındığı işliyorlar ve fındıklı granolalar ve müsliler yapıyorlar. Bu dükkân, ki ben mağaza diyorum, çünkü bir başarı hikâyesi yakalarsa; bu kadınlarla olacak ve güzel bir hikâye çıkacak, diye düşünüyorum. 

SADE, KEKİKLİ VE KARABİBERLİ OLMAK ÜZERE ROAST BEEFLERİMİZ VAR.

Şarküteri grubunda neler var?
Soğuk et grubumuzda sosisler ve sucuklarımız var. Sosislerimiz tam mangallık ve özel sosislerdir. Bu ürünler için Fırtına Et ile çalışıyorum, butik üretim yapan bir marka, her yerde bulabileceğiniz bir marka değil. Bu bölgede sadece bende var. Frankfurter sosis dediğimiz hot doglarda kullanılan kalın sosis grubu üretiyorlar. Bu sosislere mangal yapanlar bayılıyor ve müdavimleri var. Kuru et grubunda ise, dana kuru ve hindi kuru bulunuyor. Kuru et sağlık açısından da çok faydalı, özellikle sporcular tercih ediyorlar.  Bunların dışında dana bacon var; yüzde yüz dana etinden üretiliyor. Ayrıca sade, kekikli ve karabiberli olmak üzere roast beef var, ileride bunları güzel soslarla sandviçlerde kullanacağım.  Bu bölümümün hepsi erkek egemen bir üretim, inşallah bunun da kadın üretim tarafını yaparsak; o zaman burası yüzde yüz kadın üretici olacak. Bu kalitede üretim yapan kadınlar varsa buyursunlar, hemen temasa geçsinler. 

KURU VE YAŞ MEYVELER, ŞARKÜTER ÜRÜNLERİ, GRİSİNİLER, ÇEREZLER İLE ÇOK RENKLİ  TABAKLAR OLUŞTURUYORUM.

Bir de çok talep gören Grazing box,  denilen bir kültür var. Şarap, viski ya da rakı yanına hazırlanan değişik tabaklar. Bu tabaklar, gecenin katılımcısına göre değişen, değişik ebatlardaki tabaklardan oluşuyor. Tabaklara 4-5 çeşit şarapla giden Hollanda peynirleri, şarküteriden de soğuk etlerden koyuyoruz. Ayrıca kuru ve yaş meyveler de ekliyoruz, ki bu kuru meyveleri de ben yapıyorum. İşte bu şekilde çok renkli ve iştah kabartan sunum tabakları oluşturuyorum. Mesela siz iki veya dört kişisiniz, o akşam ben o sayıya göre hazırlıyorum, siz o tabağı direk masaya koyuyorsunuz. Tabi bunlar da masanıza koyduğunuzda şık sunumlar oluyor, hatta bunun için özel tabaklar da kestirdim. 

Mint Appetizer ismini nasıl seçtiniz?
Anlamı naneli aperatifler. Neden nane? Nanenin içine girmediği meze yok gibi bir şey… Keyifli, ferah ve insanı iyi hissettiren bir bitki. Logomuz da böyle keyifli oldu, yeşili ve siyahı kullandık. Bölgemiz Sakarya yeşil - siyah. Kocaeliliyiz ve Kocaelispor’umuz da yeşil siyah, baktığımızda kurumsal renklerimizle ve bölgeye verdiği hisle Mint iyi hissettirdi. Ters bir zamanda açtık ama güzel gidiyor, her şeye rağmen yukarı doğru bir ivmesi var. Önümüzün daha da iyi olacağını, bu kadınlarla güzel daha da güzel şeyler yapacağımızı hissediyorum ve inanıyorum. Önümüzdeki baharla beraber daha iyi olacak, yaz döneminde buranın popülasyonu yine artmaya başlayacak çünkü İstanbullu olup burada evi olan çok aile var. Pandemi döneminde “herkesin bir pandemi evi olmalı” fikri ortaya çıktı ve Kırkpınar geçen yazı yüzde yüz dolu evlerle geçirdi. O yüzden önümüzdeki yaz da çok hareketli günler yaşayacağımızı düşünüyorum. Dükkân da konumu da çok güzel, insanların tam uğrak noktasında, hiç boş bırakmıyorlar sağ olsunlar. 

BEN ŞİMDİ BURADA TEK BAŞIMA BİR ORKESTRA GİBİYİM.

Ben şimdi burada tek başıma bir orkestra gibiyim. Tedariğini, ödemesini, üretimini, temizliğini, her şeyini yönetiyorum. Ben hep orkestrayı yöneten taraftaydım,  şimdiyse orkestrayı oluşturan taraftayım.  Bana verilen destekler benim için çok önemli. Biliyorum ki; alo dediğimde birileri bana koşuyor, aynı senin gibi ☺…  Sağ olun, var olun, geçmiş kurumsal hayatımda güzel insanlar biriktirmişim, onu fark ettim, güzel insanlar kaldı hayatımda. Buraya geldikten sonra çok insanı eledim, kalanlar da doğru insanlar. Bu dükkânın işleyişini, çalışma prensiplerini oturturken de kurumsal hayattan, o düzenli prensipli hayattan kalan tecrübeyle gidiyorum. Her şeyi adım adım planlı yapıyorum, çünkü temeli oturtmadan katları çıkarsan çöker, bu dükkân o yüzden aşama aşama, tatlı tatlı kendini geliştiren bir yer oluyor. Zaman içerisinde ekip de genişleyecek, yine bana destek veren hanımlar da olacak, ürünlerini sergileyebileceğimiz hanımlar da olacak. 

 BEN KADINLARI, BU EKŞİ MAYALARLA BULUŞTURMAK İSTİYORUM.

Son olarak, mezelerin dışında buraya neler katacaksın?
Dekorasyonumuzdan dolayı burayı hep pastane zannediyorlar. Burada da aslında pâtisserie diyebileceğimiz tatta kaliteli bir pastane eksiği var. Mesela butik pasta yapan bir hanıma burada bir köşe verip, hem ona iş imkânı ve alan sağlamak, hem de bu dükkânın konseptine uygun şeyler yapmak istiyorum. Ayrıca yaza doğru deniz mahsulleriyle ürün gamını arttıracağım. Yine kendi ürünlerimizle ve özel soslarla yapacağımız sandviç köşemiz olacak. Tabii daha neler yapacağımızı da talepler belirleyecek. Bu pandemide herkes fırıncı oldu ve herkes evde ekmek yapıyor. Tabii doğal olarak ekmek yapmak için piyasada bulunan mayaları kullanıyorlar, evet bunlar iyi marka mayalar ama ekşi maya gerçekten ekşi mayadan yapılması gereken bir şey. Mesela benim ürettiğim 4 yaşında olan bir ekşi mayam var. Ayrıca 152 yaşında da ekşi mayam var. Onun hikâyesine gelince, İtalya’dan bir fırıncı aile bundan birkaç sene önce İstanbul’a geldiğinde yemek festivalinde bir workshop yaptı ve oraya katılanlara ailenin ekmek yaparken kullandığı 150 yıllık mayalarından dağıttı. Ben kadınları, bu ekşi mayalarla buluşturmak ve bu mayaları onlara sunmak istiyorum. 


Mint Appetizer
Meze Şarküteri Evi
Hasanpaşa Mahallesi, İstasyon 3 Caddesi, No:46/2 Kırkpınar/Sapanca
0 532 669 63 93
Instagram: mintappetizer