Saraylı Köyü girişinde tarihi bir çınar ağacı muazzam endamıyla karşılar sizi ve yan tarafında neredeyse günün her saati dolu olan bir köy kahvehanesi vardır. Köy kahvehanesinin içinde Saraylı Köyü sakinlerinin çok eski yıllara ait siyah beyaz fotoğraflarını da görebilirsiniz. 

Saraylı Köyünde bulunan ve yaklaşık 1500 yıllık olduğu tespit edilen asırlık çınar ağacı bölgenin, köyün en bilindik ve meşhur durak noktalarından. Burada çekilen fotoğraflar sosyal medyada oldukça beğeni toplamakta. Sizler de eğer yolunuz buraya düşerse, asırlara tanıklık etmiş bu tarihi çınar ağacı altında ve karşısında bulunan eski ahşap bina önünde fotoğraf çektirmeyi, fotoğraftan sonra da çayınızı içmeyi ihmal etmeyin.

Gölcük Belediye Başkanı Av. Ali Yıldırım Sezer; Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut; başarılı çalışmalarıyla daima gündemde yerini alan Gölcük Kültür Turizm Bakanlığı Şube Müdürü Ayşe Dışpınar’ın misafiri olduk. Time Kocaeli Dergisi ekibini mükemmel bir biçimde ağırladılar. Bu sayfaları okuduğunuzda çok yakınımızda ne kıymetli hazinelerin saklı olduğunu anlayacaksınız. Önce okuyun, sonra gidin ve keşfedin... Röportajımızın sizlere yol gösteren bir rehber olması dileğiyle... 

Gölcük Belediye Başkanı Sayın Av. Ali Yıldırım Sezer

Röportajımıza ilk olarak sizinle başlamak istedik; çünkü siz bu köyün insanısınız. Şimdi, Saraylı’nın tarihini sizin ağzınızdan dinleyelim. 

Sizin de söylediğiniz gibi ben buranın insanıyım. Gölcük’ün kadim köylerinden biri olan Saraylı; Sokullu döneminde 1500’lü yıllara kadar uzanan geniş bir tarihe sahip. Burası geçmişten beri birçok tarihe ev sahipliği yapmış; Roma döneminden kalan kalıntıları görünce, bu cümlenin haklılığını ispat edebiliyoruz.

Öyleyse gayrimüslim halk ile Müslüman halk iç içe mi yaşıyor?

Hayır, köyümüz karma bir köy değil. Bildiğim kadarıyla da karma olmamış. Burası Müslüman köyüdür.

BURADAKİ HALKIN SARAYDAN AKRABALIĞI MUTLAKA VARDIR 

Peki Saraylı Köyü’nün ismi nereden geliyor? Neden Saraylı?

Bu konu hakkında iki rivayet var: ilk rivayet; arkeolojik sit alanı olan köy mezarlığının olduğu yerde saray varmış bu yüzden Saraylı denmiş. Diğer rivayet ise; Osmanlıda saraydan emekli olan kişilerin gelip buraya yerleşmesi. Buradaki herkesin saraydan akrabalığı mutlaka vardır. 

“Saraylı” saray ve İstanbul’dan ayrı anılamaz değil mi?

Öyle de diyebiliriz. İstanbul’a yakınlığından dolayı Osmanlı döneminde; Değirmendere’den deniz yolu ile İstanbul’a yiyecek taşınıyormuş. Saraylı’nın meşhur meyvesi çavuş üzümü de şöhretini o günlerde almış. 

KÖY KAHVALTISI YEMEYE GELEN, DOĞALLIĞI EVİNE DE GÖTÜREBİLİYOR

Gördüğüm kadarıyla Saraylı Köyü’nü ziyarete gelenleri etkileyecek birçok şey var.

Evet, köyümüze gelen ziyaretçileri tamamen doğallıkla etkilediğimizi düşünüyoruz. Yapılmış Millet Bahçesi projesiyle birlikte, bu alanların içerisinde halkımız kendi ürünlerini satabiliyor. Ziyaretçiler kahvaltıya geldiklerinde hem doğal bir kahvaltı yapabiliyor hem de bu ürünleri evlerine götürebiliyor...

YENİLİKLER ZORLAMAYLA DEĞİL, KENDİ DOĞASI İÇERİSİNDE GELİŞTİRİLMELİ

 

Peki, Saraylı Köyü’nün yeterince tanındığını düşünüyor musunuz? Daha çok ziyaret edilmesi için ne gibi yenilikler yapmayı düşünüyorsunuz?

Yenilikler konusunda bazı şeylerin zorlamayla değil, kendi doğası içerisinde geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Belirli bir tarihi olan, kendi has dokusuyla kalmış yapılar bulmak gerçekten bu zamanda çok zor. Doğal, tarihi ve hikâyesi olan yapıları yaşatmak istiyoruz.   

GÖLCÜK CİDDİ BİR TURİZM POTANSİYELİNE SAHİP   

Saraylı’nın tarihi de doğası da anlatmakla bitmez. Bize biraz da Gölcük için hedeflerinizden bahseder misiniz?

Amacımız Gölcük'ün sosyokültürel ve ticaret anlamında öne çıkmasını sağlamak. Gölcük; çok ciddi turizm potansiyeline sahip bir yer. Tarihi ve doğal zenginlikleri bünyesinde bulunduran Gölcük’ün ziyaret edilebilir bir yer olması için çalışıyoruz.

KIRKYAMA ŞENLİĞİ, KINA GECESİ VE GELİN ALMA CANLANDIRMALARI

Gölcük etkinlik konusunda kendini gerçekten çok geliştirdi; her yaşa ve ilgiye hitap eden aktivitelerimiz mevcut. İl dışından fazlasıyla ilgi gören Kırkyama şenliklerimiz her yıl birçok katılımcıya kapılarını açıyor. Bunun yanında heykel ve seramik sempozyumumuz; kına gecesi, gelin alma canlandırmalarımız ve halat çekme yarışmalarımız oluyor. 

İlçemizde Uluslararası Fotoğraf yarışması yapıldı ve jürisinde yer aldım. Geçen sene çekilen göç fotoğrafları, BM Türkiye raporunda kullanıldı. Türk diline katkıda bulunacağını düşündüğümüz Servet-i Fünun dergimiz var. Dergi kapsamında yurt dışından edebiyatçıların da katılacağı bir sempozyum düzenleyeceğiz.

“SANAT, KÜLTÜR VE SPOR ANA BAŞLIKLARIMIZ”

Özetle; sanat, kültür ve spor bizim ana başlıklarımız. Geçmişten gelen ne varsa yaşatma amacındayız. Bunları aktarmak, tanıtmak ve en önemlisi korumayı kendimize misyon edindik... Projelerinizi hayranlıkla dinledim. Hayata geçirme aşamasında sizlere başarılar dilerim.  
Kaymakamımız Cengiz Karabulut’a dönmek istiyorum. Gölcük hakkındaki düşüncelerini ve projelerini merak ediyorum.

Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut

Yeni göreviniz hayırlı olsun, Gölcük’ü sizden dinleyelim. İlk izleniminiz nasıldı?

Çok teşekkür ederim. Göreve 1,5 ay önce başladım. Gölcük’ün daha iyi bir konumda tanınması, turizm ve sosyokültürel anlamda gelişmesi için yerel yönetimler; muhtarlıklarımız ve belediye başkanlarımız ile beraber çeşitli projeleri hayata kazandırmaya çalışacağız.

KAYMAKAMLIK BÜNYESİNDE BİR PROJE OFİSİ

Bölgemizde 4-5 ili kapsayan kalkınma ajansımız var. Kaymakamlığımız bünyesinde bir proje 
ofisi oluşturup; "neler yapılabilir, yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde yapılacak çalışmalar nelerdir?” Onları masaya yatıracağız. 

Peki siz nasıl buldunuz Gölcük’ü?

Gölcük eski bir ilçe ve donanma şehri. STK ve kent konseyi başta olmak üzere; çok güzel çalışmalar yapmışlar. Biz devletin temsilcisiyiz. Devletin ana hizmetlerinin koordinesini sağlamak, diğer kültürel gelişmelere bir orkestra şefi gibi yön verebilmek, yönlendirebilmek amacımız. Bölgemizde yapılacak her türlü olumlu projeyi destekliyoruz. Mevcut potansiyel bizim avantajımız. Biz de bu avantajları kullanarak ilçemizin gelişip kalkınması, daha iyi noktalara gelmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Muhteşem kahvaltının sonuna geldik. Değinmeden geçemeyeceğim: Atabey Konağı’nda bizi çok güzel ağırladılar. 

Kültür Turizm Bakanlığı Şube Müdürü Sayın Ayşe Dışpınar ile Örcün Köyü’ne doğru yola çıkıyoruz. 

Kültür Truzim Bakanlığı Şube Müdürü Ayşe Dışpınar

SARAYLI ÖRCÜN TARİH KORİDORU DOĞAL YAŞAM PROJESİ

Tarihi ve kültürel olarak malzemesi olan bir coğrafya burası ve bunları yaşatmak için ağırlıklı olarak restorasyon çalışmaları yapılıyor. Restore ettiğimiz tarihi binaları, butik otel ve restoran olarak hizmete açmak için teşvik ediyoruz. Saraylı Örcün Tarih Koridoru Doğal Yaşam Projesi kapsamında çalışmalarımız ilerlemeyi sürdürüyor.

SERADAN KAHVALTI MASASINA

“Sultan Hatun Konağı” hakkında okurlarımıza neler söylersiniz?

Saraylı’da bulunan 51 adet tescilli tarihi binalara örnek olması amacıyla restore edildi. Konak, butik otel ve restoran olarak hizmete açıldı. Bahçesinde sera düzenlenerek; konaklayan kişilerin bahçeden taze sebze ve meyvesini alıp kahvaltı yapabilmesine olanak sağlandı. Sevgili Ayşe Dışpınar’la birlikte hem sohbetimize hem de köyü ve tarihi güzellikleri gezmeye devam ediyoruz. Şimdi yine bu güzelliklerden biri olan Sultan Baba Türbesi’ne geldik.

HER YIL 100 BİN KİŞİ ZİYARET EDİYOR

Ayşe Hanım okurlarımıza Sultan Baba Türbesi’nden bahseder misiniz?

Sultan Baba olarak bilinen kişi İbrahim Mete Hazretleri’dir. Osmanlı döneminde Sinop’tan gelerek bu bölgeye yerleşmiş. Çoğu hastalığa derman olduğu söylenen Sultan Baba Türbesi’ne her yıl yaklaşık 100 bin kişi ziyarete geliyor. Ayrıca yıllardır gelinler ve sünnet olacak çocuklara hayırlı olacağı inancıyla getirilirler. 

Rivayete göre; Osmanlı döneminde padişahın kızı amansız bir hastalığa yakalanıyor ve padişah rüyasında tedavi için Sultan Baba’ya gitmesi gerektiğini görüyor. Padişahın kızı Sultan Baba’ya gidiyor ve tedavi ediliyor. Sağlığına kavuştuktan sonra ise padişahın kızı Sultan Baba’ya; “artık siz benim babam ve sultanımsınız.” Diyor...

Oldukça etkileyici bir hikâye...

Keyifli sohbet için Ayşe Dışpınar’a çok teşekkür ediyor; sizlerin de röportajımızı merakla okuyup; ziyaret etmek isteyeceğinizi umuyorum...

Yapmadan Dönmeyin

* Saraylı' da köy kahvesinde çay- kahve için ve köylülerle sohbet edin. Biz çok keyif aldık.

* Yaklaşık 1500 yıllık asırlık çınar ağacının altında ve karşısında bulunan tarihi ahşap binanın önünde fotoğraf  çekin.

* Köyün tarihi sokaklarında gezintiye çıkın.

* Köyün iki sevimli arkadaşı köpek ve kuzuyu sevin.

* Saraylı ve Örcü'ün köylü pazarından alışveriş yapın ve onlarla sohbet edin. Özellikle el yapımı elma sirkeleri bir harika...

* Köy kahvaltısı yapın. (Biz Atabey Konağı'ndaa yaptık, harikaydı.)