Sevgili dostlar

Otomotiv yazmaya başladığımda şöyle bir karar aldım. Sadece otomobil değil tekerlekli olup hareket edebilen her şeyi ele alıp yazmak. Dolayısıyla renk kartelamız çok büyüdü. Tabii bu kartelanın içerisinde olmazsa olmaz diyeceğimiz klasik araçlar da olacak. Lafı fazla uzatmadan başlayalım o zaman.

İşte huzurlarınızda Oldsmobile Cutlass 442.

Bazıları bunun gezegendeki en kötü arabalardan biri olduğunu söylüyor.  Buna karşılık, diğerleri, özellikle aynı yıl Corvette veya Mustang gibi otomobillerin maliyet farklılıklarını göz önünde bulundurarak en iyilerinden biri olduğunu söylüyor. Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama Oldsmobile Cutlass  442, olağanüstü yol tutuşu ve içlerine takılan bazı motorların dışarı atabileceği brüt gücü ile tanınan, türünün tek örneği bir otomobildi.

İlk olarak 1964 yılında yollara çıkan Cutlass değişik kasa versiyonları ile 1987 yılına kadar üretildi.

Model kodundaki 442’nin açılımı şöyleydi. 4 boğaz karbüratöre, 4 vitesli manuel şanzımana ve çift egzoza sahipti. Daha sonra otomatik şanzıman seçenekleri ile de üretilmeye başlanınca, 400 cubic inch ten büyük motor, 4 boğaz karbüratör ve çift egzoz olarak lanse edildi.

Bu ay yazımın başrol oyuncusu sevgili kardeşim Emre Özdemir’in sahibi olduğu 1971 model Oldsmobile Cutlass 442

455 cubic inch yani 7.5 litre motora sahip bir otomobil ve bu motor volanda 420 beygir güç üretiyor. Tabii bu güç tekerlere aktarılırken biraz kayba uğruyor ama hakkını vermek gerekirse 400 beygire yakın güç üretiyor. Yani Amerikancıların Muscle Car dediği kaslı araba tabirinin tam karşılığı bu otomobil.

3 ileri otomatik şanzımana sahip bu güzelde kilitli diferansiyel de var. Muscle Car denilen bu otomobillerde kilitli diferansiyel çok önemli bir özellik. Gücün tekerlere eşit oranda dağılmasını sağladığı gibi otomobilin içerisindeki ağırlık veya yolun eğiminden dolayı ağırlık merkezi değişse bile tekerlerin aynı oranda dönmesini sağlıyor.

Emre bu otomobile çok emek verdi. Tabii ki emeğin yanında oldukça para harcadı. Çünkü bir şey olacaksa en iyisi olmalı der. Otomobili aldıktan sonra zaman içerisinde tepeden tırnağa her noktasına dokundu.

Ön fren disklerini büyüttü. Arka frenler kampana idi onları da disk frenle değiştirdi. Çünkü orijinalinde 350 cubic inch motoru 455 ile değiştirmişti. Bu gücü durduracak ekstra fren sistemi lazımdı.

Cutlass 442 soğutma sistemi kayıştan fanlıdır ama bu otomobilde elektrikli fan sistemi kondu. Böylece motor soğutma fanına güç harcamak yerine tüm gücünü tekerlere aktardı.

2 kapılı olan Coupe olarak adlandırılan otomobil 5 kişilik oturma kapasitesine sahip. Yani dışardan spor otomobil olup içerisinde salon otomobil konforuna sahip. Geniş ölçülere sahip bu otomobilin boyu 5.1 metre genişliği ise 1.9 metre. Şasi uzunluğu ise 2.8 metre. Bu da yere ne kadar sağlam bastığının ve yol tutuşunun ne kadar iyi olduğunun göstergesi.

75 litrelik yakıt deposu var. 8 silindir motorun ihtiyacı olan benzini karşılaması için olması gereken de bu zaten. Tabii en çok sorulan soru da “Ne yakıyor abi?” Bu sorunun cevabı Amerikancılar tarafından hep şöyle cevaplanır, “Tahmin ettiğin gibi çok değil”

Şimdi biraz ayıp olacak belki ama siz bu yazıyı okurken biz Emre ile Grease filminden Summer Nights şarkısı eşliğinde gazlıyor olacağız. Kalın sağlıcakla.