ÇOCUKLARLA İLGİLENMEYİ HEP SEVERDİM

Zeliha Hanım, branşınızı seçmeye nasıl karar verdiniz?

Küçüklüğümden beri çocukları çok severdim onlarla ilgilenmek bana büyük bir keyif verirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde okurken oradaki pediatri servisi çok büyük bir binaydı. İçerisi oldukça güzel, pembe renge boyanmış duvarları vardı. Oradaki ambiyans çok hoşuma gitti, çocukları çok seviyordum ve burada staj yaparken kararımı verdim. Çocuk doktoru olmalıyım dedim. 

“HAYATTAKİ ÖNCELİĞİM; İŞİM VE HASTALARIMDIR”

Ailelerle olan iletişiminiz nasıl?
Ailelerle olan iletişimim kuvvetli. Son zamanlarda gördüğüm kadarıyla ebeveynler inanılmaz kaygılı, mükemmeliyetçi… Her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyorlar ve kendi kaygılarını çocuğa yansıtıyorlar. Kaygıdan arınıp daha rahat olmaları gerekiyor, mükemmel diye bir şey yoktur. Rahat ve sakin olmak önemli. Çok mükemmel olmaya çalışırken, kendilerini ihmal edip, tamamen çocuk odaklı yaşayabiliyorlar. Biraz daha rahat olmakta fayda var diye düşünüyorum.

TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK ÇOK ÖNEMLİ

Aşı nedir? Aşının önemi ve aşı reddi hakkında neler söylersiniz?

Çiçek hastalığıyla başlayan aşı süreci, tüm insanlığa dair yapılmış en kuvvetli şey. Aşı dünyadaki en önemli buluşlardan biri. Bir ülkede belli bir oranda toplumsal bağışıklık olmalı. Son zamanlarda aşı karşıtları da oldukça fazla. Almanya’da kızamık aşısı zorunlu hale getirilmiş, biliyorsunuz bizim ülkemizde aşı artık zorunlu değil. Ebeveynler istemezlerse çocuklarına aşı yaptırmayabiliyor. Günümüzde her geçen gün aşı reddi artıyor. Zamanla ülkemizde de aşı için yasa çıkmalı diye düşünüyorum. Belli bir kesim reddedince sürü psikolojisiyle yayılıyor bu. Çocuğunu organik ve doğal beslemek isteme derdi, sanırım insanları bu düşünceye itti. 

ÇOCUKLARA ALMASI GEREKENDEN FAZLASI VERİLMEMELİ

Çocukların beslenmeleri üzerine neler söylemek istersiniz?
Beslenmeyi son zamanlarda yanlış anlıyoruz. Söylediğim mükemmeliyetçilik burada da var. Alması gerekenden fazlasını veriyoruz. Balık, doğru tavuk, ceviz, yumurta çok çok önemli öğünler. Paketli ürünler konusunda çocuklara karşı çok rahatız. Bu ürünlerin içerisinde tatlandırıcılar ve kimyasallar var. Doğal ve dengeli beslenmek, çocuklarımızın sağlığı için gerçekten çok önemli. Beslenme düzeni aslında anne karnında başlıyor. Annenin gebelik süresince de doğal ve sağlıklı ürünler tüketmesi gerekiyor. Güçlü bağışıklık için en önemlisi dengeli ve doğru beslenme.
 

CORONA VİRÜSÜ KONUSUNDA ÜMİTLİYİM

Grip salgınları hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu sene oldukça fazla grip salgını yaşadık. Çocuklarda; ateş, kusma, öksürük, kulak iltihabı, zatürre şeklinde kendisini gösterebiliyor. Çok geniş bir spektrumda ele aldığımız bu enfeksiyonlara doğru tanı koyulduğunda, korkulacak bir durum yok. Burada çocuğun hayat kalitesi olumsuz etkileniyor, diğer çocuklara bulaşma riski artıyor. Tavsiyem; çocuğu hasta olan annelerin 1 hafta çocuklarını okula göndermemeleri. Corona virüsüyle ilgili kaygılar var. Ben bu konuda ümitliyim, Türkiye’nin hijyen konusunda diğer ülkelere göre daha duyarlı ve bilinçli olduğunu düşünüyorum. El temizliği çok çok önemli. Yurt dışı seyahatleri azaltılmalı. Çocuklar, hastalık bulaşabilecek ortamlara sokulmamalı. Ailelere burada büyük pay düşüyor. Herkesin bilinçlenmesi durumunda, riskler azalıyor.

“HER ÇOCUK DOKTORUNUN ÇOCUK PSİKOLOJİSİYLE İLGİLENMESİ LAZIM”
YALNIZCA HASTALIK ODAKLI OLUNMAMALI


Kişisel gelişimle ilgilendiğinizi öğrendik… Çocukların psikolojileriyle nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Ben 0-18 yaş aralığındaki çocuklarla ilgileniyorum. Bu gerçekten çok güzel bir duygu, 10 günlük bir bebek bakıyorsunuz sonrasında 17 yaşında bir genç geliyor yanınıza… Evet, ben kişisel gelişimle çok ilgileniyorum, aynı zamanda iki çocuk annesiyim. Her çocuk doktorunun da çocuk psikolojisiyle ilgilenmesi lazım. Yalnızca hastalık odaklı da değil, bazı hastalıkların altında tamamen psikolojik sebepler yatabiliyor. Onu öğrendiğinizde tedavi etmek çok daha kolaylaşıyor. Yaşam koçluğu eğitimi de aldım, çocuklara kendilerinin önemli olduğunu hissettirmek, bu süreçte çocuklara soru sormak çok önemli. Örneğin; çocuğun göz temasıyla ilgili sorunu varsa, kendini ifade etmede zorluk yaşıyorsa onu dramaya veya sosyal faaliyetlere yönlendiriyorum. Bir sonraki gelişinde onu mutlaka sorguluyorum, motivasyon sağlamaya çalışıyorum. Ergenleri ayrı bir seviyorum zaten, teknolojiyle birlikte aslında her şeye sahipler fakat bir yandan da kendilerini yalnız hissedebiliyorlar.

HEDEFİNİZİ KOYUN VE İNANIN

Bu yoğun tempoda kendinize vakit ayırabiliyor musunuz? 

Şu anda Kocaeli Tabip Odası’nda perküsyon kursuna gidiyorum. Hareketli bir yapım var, yogaya başladım, piyano ve şan dersine de gittim. Ebeveynlere de hastalarıma da her zaman söylüyorum; yeniliklere açık olun, sosyal olun, kendinizi eve kapatmayın... Onlara ilham verdiğimi düşünüyorum. Hayatta her şey seçimlerle olur. Bir şeyi hedefleyip harekete geçtiğinizde, gerisi inanın ki geliyor. Ne kadar yoğun bir tempoda çalışsam da kendime, hobilerime çocuklarıma vakit ayırabiliyor ve bundan büyük mutluluk duyuyorum.

Zeliha Yeğin