RÖPORTAJ: ÇAĞLA DAŞCI

FOTOĞRAF: EMRE CANBULAT

Danışanlar, Psikoloji biriminde bebeklik dönemlerinden yetişkinlik sürecine kadar terapi desteği, çocuk ve ergenler için bireysel terapi ayrıca 2-12 yaş arasındaki çocuklar için oyun terapisi alabiliyor. Bu terapilerle birlikte çocuk ve ergenlerde, davranış bozuklukları, öfke kontrol problemleri, kaygı ve korku bozuklukları, yeme bozuklukları, uyku bozuklukları, alt ıslatma ve kaka kaçırma problemleri, özgüven eksikliği, sınav kaygısı, depresyon, çocukluk çağı travmaları, boşanma/ ebeveyn ölümü sonrası duygusal problemler gibi birçok probleme çözüm sağlanıyor. Ayrıca birimde, yaygın gelişimsel bozukluklar, geç konuşma, zeka geriliği, gelişimsel gerilik gibi durumların tanı ve tedavi süreci de gerçekleştiriliyor. Yetişkinler için depresif bozukluk, panik atak travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete (kaygı) bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, doğum sonrası depresyon, ölüm sonrası yas süreci, sosyal ve özgül fobiler gibi alanlarda da hizmet veriliyor.

PSİKOLOJİ BİRİMİNDE ÇALIŞILAN KONULARDAN BİRİ DE AİLE VE ÇİFT TERAPİSİ

Aile ve çift terapisinde ise çift ve aileler ile seanslarda  çalışılan konular genellikle; yaşadıkları iletişim güçlükleri, çatışma ve tartışmalar, evlilik öncesi yaşanan kaygılar, uyum sorunları, güven sorunları, geçmişle ilgili halledilememiş meseleler, çiftlerin ailelerinden kaynaklanan sorunlar, ilişkinin gidişatına yönelik kararsızlık, yakınlıkla ilgili sorunlar, öfke kontrolü, kıskançlık, aldatma, ayrılık/boşanma, evdeki sorumluluk ve görevler, çocuk sahibi olma, çocuk yetiştirme, cinsel sorunlar gibi birtakım konulardan oluşuyor.

Psikolog Melike Akçay Yüksel

Ailelerin çocukları için psikoloji birimine en sık başvurduğu konular,

Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik (hiperaktivite)
Öğrenme güçlüğü
Gelişimlerinde gözlemlenen problemlerdir
Okul başarısızlığı
Okula uyum adaptasyon problemleri,
Davranış bozukluğu
Kaygı ve korku bozukluğu
Yeme bozuklukları ve uyku bozuklukları
Otizim spekrum bozukluğu
Alt ıslatma ve dışkı kaçırma problemleri, depresyon, çocukluk çağı travmaları, Boşanma/ebeveyn ölümü sonrası duygusal problemlerdir.

Uzman Klinik Psikolog Görkem Deniz

Çocuklar için Psikolojik destek almamız gerektiğini nasıl anlarız?

Çocukların yaşıtlarıyla ya da aile bireyleriyle ilişkilenirken yaşadığı zorluklar, insanlardan ziyade nesnelerle ilişkilenme durumu, oyun oynama ya da öğrenme isteğinin olmaması, evden çıkmama arzusu ya da sokakta olmaktan ya da  belirli hayvanlardan aşırı korku, yemek yemeyi reddetme ya da sürekli duygusal nedenlerden ötürü yemek yeme, geceleri düzenli kabus görme, uyku problemleri,Aşırı şiddet eğilimi, hiperaktivite, göz göze gelememe, belirli davranışları defalarca kere tekrar etme aksi durumda başına bir facia geleceğinden eminlik, 4 yaşın üzerinde olup hala konuşmamış olma, kendini sürekli incitme veya hastalanma (eğer biyolojik nedenler elendiyse), temizliği öğrenememe anaokulu çağında olup hala tuvaletini üzerine yapma ya da bilinçli olarak tutma, kendi yatağında yatamama, seslere ya da belirli uyaranlara aşırı hassaslık. Bu gibi sebepler başka kaygıların ve köklü psikolojik sorunların habercisi olabilirler.

EK OLARAK ;

Ayrıca Psikoloji biriminde çocuklar için zekâ ve gelişim testleri de uygulanıyor. 0-6 yaş arasındaki çocuklar gelişim testi ile kişisel-sosyal, ince motor, kaba motor ve dil bilişsel alanda değerlendirilmektedir. Zekâ testleri ile çocukların hangi alanlarda ve eksiklikleri belirlenmektedir. Ayrıca ilkokula başlayacak çocuklar için okul olgunluğu testide yapılıyor.

Psikolog Candan Kurt

HASTA OLAMAYAN ÇOCUK DOKTORA GİRMELİ Mİ ?

İlgi Çocuk Tıp Merkezi'nde görevli Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları hekimi Uz. Dr. Sevil Öztürk, ülkemizde çocuklara yönelik uygulanan tarama yöntemleri ve çocuk aşılarıyla ilgili güncel bilgileri aktardı. Çocukken çok hastalanan bir çocuk olduğunu söyleyen ve hastane ortamında yaptığı gözlemlerin ardından doktorluk mesleği ilgisini çektiği için çocuk doktoru olmaya karar veren Öztürk, mesleğini büyük bir özveri ve sevgiyle yapıyor.

Doğumdan itibaren ailelerin çocukları için doktora gitme süre ve sıklığı nasıl olmalıdır?

Çocuk doktorları, çocukların izleminde, büyüme ve gelişimlerinin takibi, çocukluk çağı aşılarının yapılması, çocuk ve ailenin davranış problemleri, kazalar ve beslenme gibi konularda aileleri bilgilendirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle biz çocuk doktorları ilk 6 ayrda aylık, 2 yaşına kadar 3 aylık, ardından da 6 aylık takiplerle çocukların izlenimini önermekteyiz. Son yıllarda bu takiplere daha önceden  bulunmayan, 18 ve 24. aylarda otizim taraması, 9-11 yaşlarında kolestrol taraması ve 3 yaşından itibaren yıllık kan basıncı taraması da eklenmiştir.

Ülkemizde çocuklara uygulanan tarama yöntemleri hakkında bilgi verir misiniz?

Çocuk izlemlerinde, hastalık bulgusu olmadan tanınabilen, önlenebilen veya tedabvi edilebilen hastalıklar açısından tarama programları geliştirilmiştir. Ülkemizde uygulanan tarama programlar şunlardır;

Topuk kanı taraması:

Yenidoğan bebeklerde taburcu olmadan önce topuk kanı hastanede alınmakta, 5. veya 7. günlerde sağlık ocaklarında bu test tekrarlanmaktadır. Topuk kanı taramasının amacı; fenilketonüri, hipotroidi gibi doğumsal hastalıkların  tespit edilmesidir. Bu hastalıklarda erken tanı ve taedavi son derece önemlidir, tedavi edilmediği takdirde ağır büyüme gelişme geriliği ve zeka geriliğiyle sonuçlanır.

İşitme taramaları:

İşitme kaybının 3. aydan önce tanınması ve tedaviye 6. aydan önce başlanması için yapılır. Çünkü saptanamayan ciddi iki taraflı işitme kaybı, konuşma bilişsel gelişimi olumsuz etkilemektedir.

Görme taramaları:

Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk faktörlerinin erken dönemde tespiti için ilk 3 ayda yapılması önerilir.

Doğumsal kalça çıkığı taraması :

İlk 4 ayda kalça ultrasonografisi, 6. aydan sonra ise kalça radyografisi ile yapılır.

Demir eksikliği anemisi taraması:

Bebeklerin demir depoları 4-6 ay yeterli olduğundan, 4. aydan sonra demir eksikliği anemisi ortaya çıkar. Bu nedenle tüm bebeklere 4. aydan itibaren demir tedavisi uygulanır ve 6-12 ay arası kan sayımı taraması önerilir.

Hiperlipidemi taraması:

İki yaşından büyük her çocukta yıllık risk değerlendirmesi, herhangi bir risk faktörü olan  çocukta kolestrol ve lipit düzeyleriine bakılır. 

Çocuklara uygulanan aşılar hakkında  düşünceleriniz nelerdir?

Aşı hastalık yapma potansiyeli olan mikroorganizmayı hastalığa yakalanmadan önce bağışıklık sistemine tanıtmaktadır. Aşı sayesinde yıllar içerisinde birçoko hastalık neredeyse unutulmuştur.

Doğal bağışıklık, aşı ile kazanılmış bağışıklıktan daha iyi değil midir?

Bazı hastalıklara karşı hastalığı yaşayarak bağışıklık kazandığımız doğrıdır. Ancak bu ölümcül birçok hastalık için göze alınamayacak bir risktir. Örneğin; kızamık hastalığına karşı hastalığı geçirerek bağışıklık kazanabiliriz ama bu hastalığın 1/500 oranda ölüme neden olduğu düşünüldüğünde aşılama daha avantajlıdır.

Aşı otizme neden olur mu?

2014 yılında yapılan iki ayrı çalışmada aşılanmış ve aşılanmamış çocukların eşit seviyede otizm oranına sahip oldukları ortaya konmuştur.

Aşının içinde bulunan kimyasal maddelerin sağlığa bir zararı var mıdır?

Bazı aşıların içinde thimerosal (civa içeren koruyucu madde) ve formaldehit gibi kimyasallar vardı ancak bunlar oldukça düşük miktardaydı. Civanın ve thimerosalın 2001'den  itibaren aşılardan çıkarılmasına rağmen otizm oranında azalma olmaması, aralarında ilişki olmadığını göstermektedir.

Bebeğin ilk iki yılda bu kadar aşı olması bağışıklık sistemine çok yüklenmeye sebep olur mu ? Neden daha geniş bir aralık tercih edilmiyor?

Bebekler ilk iki yılda toplumda 11 aşı olarak 14 hastalığa karşı korunuyorlar. Yapılan çalışmalara göre bu bebeklerin savunma mekanizmasının yüzde 0-1 civarını geçic,i olarak kullanmak anlamına geliyor. Bebeklerin hastalığa yakalanma riski ilk yıllarda daha yüksek olduğu için hastalıklara yakalanmadan önce bağışıklık kazandırılır.

Sağlık Bakanlığı'nın zorunlu aşı listesinde bulunmayan ama yaptırılması tavsiye edilen aşılar nelerdir?

Rotavirüs aşısı:

Rotavirüs bebeklerde şiddetli ishal yapan bir virüstür. Şiddetli ishal, kusma ve ateş, bebekleri oldukça hırpalar. Ağız yoluyla uygulanan aşının başlama zamanı 2. ay ile 3. ay olup, 6 aydan önce aşılama bitirilmelidir.

Meningokok menenjit aşısı:

Meningokok enfeksiyonları oldukça tehlikeli olabilen, ağır sekel ve ölüme neden olabilen bir menejit tablosu oluşturur. Ülkemizde yıllık görülme sıklığı tam olarak bilinmemekle birlikte Avrupa'ya göre 10 kat daha fazla olduğu düşünülmektedir.

İLETİŞİM:

Adres: Yahya Kaptan Mahllesi, Demokrasi Bulvarı, NO:10 İzmit/Kocaeli

Telefon: 0 262 324 70 00

Instagram: ozelilgicocuk

Web: ilgicocuk.com