Her yıl adeta baharın müjdecisi gibi gelen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı haftası kutlamaları başladı ve etrafa neşe saçmasını ümitle bekliyoruz. Tamam, bütün yurtta ve ilimizde coşkuyla kutlanacak mutlaka, ama nasıl?
Evet sevgili timekocaeli okurları. Ulu Önder Atatürk’ün üstün dehası sayesinde önce Türk çocuklarına ve sonrada yayılarak tüm dünya çocuklarına armağan edilen bu muhteşem hediyenin gururunu yaşıyor olacağız. Diliyorum, bu heyecan ve gurur sayesinde üzerimizdeki kara bulutların azıcıkta olsa dağılmasını sağlayabiliriz.
Çocuklarımız için. Hele de okul çağındaki çocuklar için biliyoruz ki, 23 Nisan apayrı bir özellik ve sevinç taşır. Bu arada aynı sevinci ve heyecanı tüm aileler ve kendisinde çocuk ruhu hisseden herkes yaşar ve kutlamak için görkemli programlar bekler. Vatanını seven ve bir karış toprağı adına canını, malını, evladını seve seve feda eden Türk insanı, bu özel günlerde milli duygularını tam anlamıyla yaşamak ister. Haksızlar mı yani? Bu en büyük milli kazanımlarımızdan biri değil mi? En mükemmelini yaşamalı ve yaşatmalıyız. İşte 23 Nisan hissiyatını yaşamaya hazırlandığımız şu günlerde başımızdaki büyük belanın baskısı altında ne yapılacağını çaresizce bekliyor, birilerinden coşkulu etkinlik haberinin gelmesini yürekten istiyoruz. Hem de bu yıl. Cumhuriyetimizin temelinin atılışının başını çeken Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 100. Yıl dönümünde. (23 Nisan 1920). Dünyadaki hiç bir devlet adamının aklına bile gelmezken, Mustafa Kemal Atatürk “Çocuklar ülke geleceğinin temel taşlarıdır” demiş ve çok sevdiği çocuklara büyük inanç, sevgi ve güven sonucunda bu günü, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak armağan etmiştir. Sadece Türk çocuklarına değil. Bu sevgi ve güven çemberine tüm dünya çocuklarını katarak coşkuyu büyütmüştür. Ne kadar güçlü bir ön görü değil mi?
Ancak, böyle anlamı ve değeri tartışılmaz özel bir günün kutlamalarının bu sene ki durumu hepimizi derinden üzmüştür. Sadece bizleri değil, dünyadaki insan topluluklarının çoğu mahrum kalmıştır bu mutlu günlerden. Kurulan o samimi dostluk buluşmalarından. Çünkü, 23 Nisan Türk çocuklarıyla tüm dünya çocuklarının buluşmayı beklediği bir gün olarak geçmiştir tarihe. Bu yıl  23 Nisan’ı yavrularımız ne derece coşkuyla kutlayacak? Bizlerse onların mutlu görüntülerini nasıl izleyeceğiz? Başımıza gelen koronavirüs belası çocuklarımızın mutluluğuna nasıl yansıyacak?Bilmiyoruz.
Onlar bu bayramlarını evlerinde geçirecekler. Özel kıyafetler giyerek, alanlarda gösteriler yapamayacaklar. Anıtkabir avlusunu cıvıl cıvıl dolduramayacaklar. Okullarında da gösteriler olmayacak. Ne çare ki, bu yıl çocuklarımızın kutlama alanı, coşku merkezi evleri, balkonları olacak. Sevgili çocuklar. Hangi şartlarda olursak olalım, içimizdeki vatan sevgisi şahlanacak. Ellerinizde bayraklarınız, balonlarınız, Atatürk’ünüzün resimleri olacak ve siz balkonlarınızdan, camlarımızdan haykıracaksınız. Hatta bu defa size evdeki tüm büyüklerinizde katılacaklar. Bayrağınızı hiç bırakmayacaksınız elinizden. İstiklal Marşını düşürmeyeceksiniz dilinizden. Elleriniz acıyana kadar alkışlayacaksınız. Koronaya inat sesinizi her zamankinden daha çok çıkartacak, Atanıza sevginizi belirteceksiniz. Biliyorsunuz günler geçecek. Ve, sizler bu 23 Nisan Bayramınızı hiç unutmayacaksınız. Ömrünüz boyunca milli duygularınızı hiç değişmeden yaşayacak ve yaşatacaksınız. Mustafa Kemal Atatürk size inandı, güvendi ve yarınlar sizin eseriniz olacaktır dedi.
İşte bu güvene ve inanca asla duyarsız kalmadan aydınlık yolda yürüyeceksiniz.
Eh o zaman, 23 Nisan Bayramınız kutlu, özgürlük yolunuz aydınlık olsun...