SİZİ EN İYİ BİZ ANLARIZ

​Merhaba sevgili okurlar;

​Öncelikle 06.02 tarihinde yaşanan ve 11 ilde büyük yıkıma sebep olan iki büyük deprem sonrasında hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve geride kalanlara ise çok büyük sabır ve metanetler diliyorum. Allah, böyle acıları ve kayıpları hiç kimseye yaşatmasın…

​Bir insanın acısını hissedebiliyorsan insansın der bir sözde. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, aynı acıları, aynı çaresizlikleri yaşamış insanlar olarak onları en iyi biz anlarız.

​Deprem felaketini duyduğumuz ilk anda, oradaki insanlara nasıl yetişip, yaralarına merhem olabiliriz düşüncesi ile önce Hatay, sonrasında ise Kahramanmaraş’ın ilçesi Elbistan’a yetişmeye çalıştık. İlk 3 gün Hatay bölgesinin organizasyonunu yaptıktan sonra 3. günün akşamında hazırlığımızı yaparak Elbistan’a doğru yola çıktık. 10 saat süren ve - 25 dereceleri gördüğümüz zorlu bir yolculuktan sonra Elbistan’da kurulmuş olan afet ve yardım merkezine ulaştık. Köylerle beraber yaklaşık 143.000 nüfusu olan şehre, en hatırlamak istemeyeceğimiz, içimizi en çok kanatacak acı anılarla geri döneceğimiz ilk gelişimdi. Adım attığımız her yerdeki enkazları, yardım çığlıklarını, amansız ve çaresiz bir şekilde enkazlar arasında koşuşturan insanları, bizim gibi oraya  yardıma gelen insanlara bakışlarını yüreğimizin  en derinine gömeceğimiz Elbistan’a…

​4. gün halen devam eden arama kurtarma çalışmalarında bize nerede ihtiyaç var diye sormamıza bile gerek kalmadan, ses alınan bir enkaz kaldırma çalışması için yoldan çevirdiğimiz bir kamyonetin arkasına binerek çalışmanın olduğu yere gittik. Aynı anda hemen hemen yan yana olan 3 enkazdan da ses alındığı sırada, tabiri caizse nefes bile almadan bütün herkesin sessizliğe gömüldüğü ve sonrasında 9 kişinin canlı olarak çıkartıldığı çalışmalarda yer alıp, hayata tekrar merhaba diyen insanların o anlarına hem şahitlik ettik hem de bir taşı bile yerinden kaldırdıysak ne mutlu bize dedik.

​Canla başla herkesin çalıştığı, gerek o büyük afetleri yaşayanların gerekse hiç düşünmeden, işini gücünü bırakıp yardıma gelen insanların arasında yüzlerce hikâye var aslında. Türk milletinin yardımseverliği, dişini tırnağına takarak aynı bayrak altında çalışıp yaşadığı ve hiç tanımadığı insanlara çare olabilme güdüsünü yaşamanın tarifi çok çok zor.

​Kişiler, yerler ayrı olsa da, yaşanan o tarifsiz duygular aynıydı. Dilerim ki bu duygular burada son kez yaşanmış olsun ve asla böyle felaketlerle karşılaşmayalım.

​Evet ülkemiz bir deprem ülkesi. Bunun önüne geçemeyiz. Fakat yaşam standartlarımızı yükseltecek, daha bilinçli ve gereken önlemleri alarak yapacağımız yeni yaşam alanlarımız, bizleri bu yıkım ve kayıplardan koruyacaktır.

Mucizelerden daha çok, bilinçli olmaya ihtiyacımız var.

​     Sevgi ve saygılarımla.

​​​​​​​​   Kaan C.C.AVUKATOĞLU