Merhaba Gökhan Bey, hikâyeniz nasıl başladı?
Fotoğraf ile ilk tanışmam 1978 yılında babamın bana hediye aldığı Kodak marka bas-çek makina ile oldu. Lise yıllarımda o makine ile sürekli fotoğraf çekiyordum.  Daha çok insanlar ve şehir manzaraları ilgimi çekiyordu. Bir bas-çek kamera olduğu için, doğal olarak ortalama kalitede fotoğraflar alabiliyordum. Yine de benim için çok güzel bir başlangıç oldu.

Fotoğraf kadar sizi heyecanlandıran neler  var ?
Aslında fotoğraf çekmek ile ilintili olduğunu düşündüğüm, gezi yapmak, yeni yerler keşfetmek beni çok heyecanlandırıyor. Bu nedenden hem yurdumun hemen hemen tüm şehirlerini hem de birçok farklı ülkeyi ziyaret ettim. Gittiğim yerlerde yürüyerek ya da yerel ulaşım yöntemleri ile plansız gezmeyi çok severim.

Kaç yıldır aktif olarak bu işle meşgulsünüz ?
Fotoğraf ile 1978 yılından beri kesintisiz olarak ilgiliyim.  Ticari anlamda ise aralıklı olarak son 8 yıldır uğraş vermekteyim.

Özellikle fotoğraflamak istediğiniz biri veya birileri var mı?
Özellikle bir isim yok. Sanatçıları, özellikle müzisyenleri fotoğraflamayı çok seviyorum.  Bu bağlamda değerli devlet sanatçımız sayın Okay Temiz ile gerçekleştirdiğim bir çalışmanın sergisini de ilimizde açmıştım.  

Fotoğraf ne kadar doğruları gösterir ve yansıtır?
Fotoğrafın amacının doğruları yansıtmak olduğunu düşünmüyorum.  Belgesel fotoğrafçılık ve haber muhabirliği gerçekleri aktarmak adına çalışmaktadır.  Yine de doğru farklı bir kavram bence.  Bir sanat olarak fotoğrafçılık ise hem kendi gerçekliğini hem de kendi doğrularını ortaya koyabilir.  Bir fotoğrafta olan hikaye, gerek konunun hikayesi gerekse fotoğraf sanatçısının anlatmak istediği hikaye olabilir.  Kısacası bence sanat anlamında fotoğrafçılık gerçek ya da doğru kavramları ile sınırlı değildir..

Son on yıl içerisinde fotoğrafa  insanların bakış açısı ne derece değişti ?
Dijitalleşme ve ekipmanlarda gerçekleşen gelişmeler ile hemen hemen herkes fotoğraf ya da video oluşturma anlamında daha özgür bir duruma geldi. Fotoğrafa ilginin artması anlamında olumlu olan bu durum diğer yandan da bazı olumsuzlukları beraberinde getirdi. İlk olarak belirli bir kaygı içermeyen fotoğraflar ile insanlarda bezginlik yaratabilen bir kirlilik oluştu. Bunun yanında sanat olarak fotoğrafa ilgi bence daha da artarak devam ediyor.  Ekipmanlardaki inanılmaz gelişmeler de bizlere “romanı daktilo değil yazar ortaya çıkarır. “ gerçeğini tekrar hatırlamamız gerektiğini göstermeye başladı. 

Fotoğrafın hangi dalına daha çok ilgi duyuyorsunuz?

Uzun yıllar sokak fotoğrafçılığı ile ilgiliydim. Halen de bu tip fotoğraflar çekmeye devam ediyorum. Özellikle siyah-beyaz film olarak, banyo işlemini kendim yapıyorum.  Bununla beraber geçmişte insan ve portre fotoğrafçılığına hep ilgi duydum.  Şu an profesyonel olarak gerek dış mekan gerek stüdyoda insan ve portre fotoğrafçılığı yapıyorum. 

Paul Caponigro’nun dediği gibi; “Bir kişinin nasıl göründüğünü fotoğraflamak bir şeydir, fakat onların kim olduğunu portrelemek apayrı bir şeydir.”

Günümüzde fotoğrafçılık daha çok dijital olarak devam etmekte ,  bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dijital fotoğrafçılık gelecek... Çok hızlı ve başarılı şekilde gelişiyor.  Dijital fotoğrafçılık kesinlikle çok daha mükemmel yerlere ulaşacaktır. Bununla beraber analog fotoğrafçılığı da yok etmemek lazım.  Kanımca her çekilen karenin değerini ancak paralel olarak film de çekerek anlayabiliriz. Çeker, çekmez görebildiğimiz, sonrasında tamamen değiştirebildiğimiz ve sınırsız sayıda çekebildiğimiz kareler ile o anın bizim için önemini kavrayabilmek bence zor. 

Çektiğiniz bir fotoğrafın iyi olduğunu nasıl anlıyorsunuz ?
Bana göre iyi fotoğraf diye bir şey yok ya da olmamalı. Belirli kurallara uygun olması hem şart değil hem de o kareyi iyi fotoğraf yapmayabilir.  Bununla beraber benim için fotoğrafımın iyi olması için iki şart var. İlki istediğim hikayenin o karede vücut bulması, ikincisi ise istediğim doğru ışığın var oluşu.

Sizce Kocaeli’de fotoğrafçılık hangi seviyede ve gelişme durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
İlimizde çok sayıda gerçekten iyi fotoğrafçı ve belirli sayıda fotoğraf sanatçısı var. Coğrafi avantajımız ve kültürel etkinliklere eskiden beri yatkınlığımız bize iyi davranıyor.

Gökhan Oruçoğlu fotoğrafçılık geleceği hakkında ne düşünüyor ?

Fotoğraf insanlık olduğu sürece devam edecek ve var olacak. Belki torunlarımız 3 boyutlu holografik fotoğraflar çekecekler, fakat yine de çekecekler. Aynı şekilde medya basılı ya da dijital var olduğu sürece fotoğraf ve hareketli görüntü var olacaktır.

Fotoğraf dışında ilgi alanlarınız nelerdir?
Gezi, dalış ve okuma. 


Gökhan Oruçoğlu
Instagram: gorucoglu