Karpal tünel sendromu el bileğinde, el bilek kemikleri ve transvers ligaman (bağ) arasında medyan sinirin çeşitli nedenlerle sıkışması neticesinde ortaya çıkan klinik tablodur. Klinik olarak elin ilk üç parmağında gece daha çok belirginleşen uyuşukluk, karıncalanma ve ağrıya neden olur. Bazen ağrı ve uyuşukluk tüm parmaklarda da hissedilebilir. Ağrı bazen ön kola ve omza kadar yayılım gösterebilir. Bazen parmaklarda kuvvetsizlik ve elde beceri kaybı izlenebilir. Elin kullanılması, semptomları genellikle alevlendirir. Şikayetler, sıklıkla bilateral (iki taraflı) ve dominant elde daha şiddetlidir. Gece şikayetlerin kötüleşmesi tipiktir. Hasta uyandığında, ellerini sallayarak, ovalayarak veya masaj yaparak bir miktar rahatlama sağlar. Tenar atrofiye (el kaslarında zayıflama) geç dönemde rastlanır. Hastaların az bir kısmı, ağrı olmaksızın güçsüzlük ve atrofi ile başvururlar.

En sık kadınlarda görülür. Hastaların yaş aralığı 35-60 aralığındadır. Kadınlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla izlenir. Hastalığın en sık nedeni el bileğinin tekrarlayıcı travmalara maruz kalmasıdır. Bunun dışında diyabet, obezite, hipotiroidi, akromegali, kristal depo hastalıkları, amiloidoz gibi metabolik endokrin hastalıklar karpal tünel sendromu gelişimine zemin hazırlamaktadır. Karpal tünel sendromu gebelikte de sık görülür. Özellikle gebeliğin 3.trimestrinda birçok gebede izlenir. Romatoid artrit, kondrokalsinozis, gut, bağ dokusu hastalıkları gibi romatizmal hastalıkların seyrinde görülebilir.



Bunlar dışında KTS’ye neden olabilecek lokal durumlar ise; kas ve tendonların anomalileri, tenosinovitis, persistan medianarter varlığı (tromboz, anevrizma veya arteriyovenöz malformasyon), palmar enfeksiyonlar, kanama, kitleler (nörofibroma, hemanjiom, lipom, ganglion kisti, ksantom, gut tofüsü), bilek yanıkları, transvers karpal ligamanın ailesel veya idiopatik kalınlaşması, karpal kemik kırıkları ve kolles kırığı sonucunda kallus veya malunion, interkarpal eklemin veya bileğin dislokasyonu (yerinden çıkması) ve alçı kompresyonudur. Bazen de hiçbir neden saptayamadığımız hastalar olabilir. Tanı fizik muayene bulguları ile konulmaktadır. Bazı hastalarda ayırıcı tanı için EMG testi, MRG gerekli olabilir.
Tedavide tekrarlayıcı el bileği hareketlerinden kaçınmak önemlidir. El bileğini destekleyen ateller, kinesiolojik bantlama uygulamaları yapılabilir.
Medikal tedavide analjezikler (ağrı kesiciler), nonsteroid antienflamatuar ilaçlar, vitamin B12 destekleri kullanılabilir. Fizik tedavi uygulamalarından ultrason, iyontoforez, elektroterapi, parafin tedavileri faydalıdır.
Lokal enjeksiyonlardan steroid enjeksiyonları, nöral terapi, proloterapi akupunktur, ozon enjeksiyonları diğer tedavi seçenekleridir. El kaslarında güçsüzlüğü olan ve konservatif tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen hastalarda cerrahi seçenekler düşünülebilir.

https://www.drrabiaterzi.com/