Ekaterina Gülsar

Nail Art Uygulamasının Türkiye’de Öncü İsmi

Nail Art sanatını Türkiye’ye getiren ve tanıtan öncü isimlerden... Uygulama ve eğitim merkezi Rusya’daki beğenilen merkezler ile aynı klasmanda. Avrupa’dan gelen birçok kişiye göre benzeri Avrupa’da da pek yok. İşindeki uzmanlığı, eğitime verdiği önem, hijyen kurallarını eksiksiz uygulaması ve Türkiye’de birkaç sene önce manikürcü olarak adlandırılan kişilerin, artık Nail Artist olarak tanımlanmasını sağlayan ve yeni bir sektör – meslek oluşturan sektörün öncü ismi Ekaterina Gülsar bu ay kapak konuğumuz oldu.

İşte keyifli röportajımız... Keyifli okumalar....

Merhaba sevgili Ekaterina Gülsar… Kendi alanında Kocaeli’de iyi tanınıyorsun. Bilmeyenler için kendini tanıtabilir misin ?

Herkese merhaba... 1991 yılında Rusya’da doğdum. 2009 yılında eşimle tanışıp Türkiye’ye yerleştik. 16 yıldır güzellik sektöründeyim. Sevdiği işi yapan, çalışmaktan huzuru bulan, yeni fikirleri üreten bir kadınım. İşimi büyük bir zevkle, sürekli yeni seviyelere taşıyarak yapmaya devam ediyorum.

Ekaterina Gülsar Beauty hikayesinden bahseder misin ? Burayı açma fikri nasıl oluştu?

Türkiye’deki güzellik salonlarını gözlemlediğim kadarıyla saç bakımı konusunda iyiler ama özellikle tırnak “nail art” ve kişisel bakım açısından baya eksiklikler gördüm. En çok eksikliği de nail art konusunda açıkça görüyordum. Yeni tırnak bakım tekniklerden özellikle kombi manikür yani Rus sistem kuru manikür maalesef bilinmiyordu ve öğrenmek isteyen kimse de yoktu. Benim istediğim ve hayalimdeki işletme için ilk adımlarımı atmakla bulundum. Öncellikle bu tekniği tanıtmak için Kocaeli’nin her ilçesine gidiyordum. Müşterilerime işlem yaparken anlatıyordum ve bilinçlendiriyordum. Daha sonra artık sabit bir yer olsun, müşteriler  kaliteli ve sağlıklı bir hizmeti alabilsinler diye uygun bir yer arayışına girdim. Rusya’daki VIP salonların standartlarında Türkiye’de de kaliteli hizmetle müşterilerimi tanıştırmak istedim. Daha iyisini yapana kadar en iyisi benim işlettiğim salonumdur. Avrupa’nın birçok ülkesinde bu standartlarda salon bulmanız zor. Bunu kendimiz gördük ve Avrupa’da bulunmuş müşterilerinizden duyum aldık. Türkiye’de maalesef hâlâ kuaförlerde tırnak bakım hizmetine rastlanmanız mümkün. Halbuki standartlar gereği saç bakımı ve tırnak bakımı ayrı yerlerde olmalıdır. Tek odada, yan yana hem saç kesimi hem saç boyaması hem de tırnak bakımı yapılmaz. Bunun ana nedeni hijyendir. Her müşteriden sonra tüm çalışma yüzeylerini dezenfekte edilmelidir. Gün sonu dezenfekte sıvı ile genel temizliği yapılmalıdır ve ayrıca dezenfekte özelliğini taşıyan kuvars lambasını açılmalıdır. Bu lamba ortamdaki tüm bakterileri, virüsleri ve havadaki mantar sporları yok eder. Bu işlem sırasında çiçekler de dahil hiç bir kişinin ortamda bulunmaması lazım. Ayrıca, hava temizleme cihazının da açılması lazım. Bunu yapmadığınızda, havadaki 120 saate kadar asılı kalabilen tırnak tozlarını solumuş olursunuz.  Çalışırken de mutlaka toz çekme cihazı açarak çalışıyoruz. En önemli kısmı da, otoklav cihazı bulunan ayrı bir sterilizasyon odası olması lazım. Bunun nedeni de, dezenfeksiyon sıvılarda işlem sırasında buharlaşma olduğu için, o havayı soluduğumuzda sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilir. O yüzden işlem sırasında mutlaka eldiven ve maske kullanılıyor.

“Nail Art” denince  Kocaeli de ilk akla gelen isimlerden birisin. Bu işin sırrı nedir ?

Bu işin sırrı kendinizle alakalıdır. Siz kendinize ne yakıştırırsanız onu yapmanız gerekir. Kaliteli hizmet almak istiyorsanız kaliteli hizmet vermek zorundasınız. Sürekli eğitimlerle kendinize katkı sağlamalı, kendinizi geliştirmelisiniz. Yaptığınız her işi ciddiye almalısınız. İlk geldiğimde Türkiye’de manikürcü olarak anılan meslek grubu şimdi katkılarımla nail artist olarak anılıyor. Yeni bir meslek grubu olmasına katkı sağladım. Bunun arkasında olmazsa olmazı eğitimdir. Vizyonunuz ne kadarsa o kadar eğitime açsınız demektir. 115 eğitim sertifikam var ve hâlâ eğitim almaya devam ediyorum.

 

Sizce son dönemlerde nail art uygulamasının bu kadar popülerleşmesinin sebebi nedir ?

Rusya’da 15 yaşından itibaren manikürsüz ve nail art’sız kişi bulmak zordur. Bu insanların vazgeçilmezidir. Avrupa ve Amerika’da da böyledir. Dünya küreselleştikçe farklı ülkelerde olan alışkanlıklar insanların dikkatini çekiyor. Instagram özellikle yeni trendler üretiyor. Nail art özellikle çalışan kadınlar için çok büyük kolaylık. Sürekli bakımlı ve karakterinizi ortaya koyan çizimlerle farklılığınızı yansıtabiliyorsunuz. El ve ayak bakımı terapi gibidir. İnsanı rahatlatır, dinginleştirir ve neticesinde nail art ile kişi kendini ödüllendirir.

Birazda almış olduğunuz eğitimlere değinmek istiyorum. Bizleri bu konuda bilgilendirir misiniz ?

Almış olduğum eğitimler, yurt dışı bağlantılı ve genellikle birebirdir. Yetenek sizi bir yere getirir ama eğitim zirveye götürür. Nail art ve tırnak bakımı alanında bu bölgede birinciyim, hatta Türkiye’de de zirvedeyim diyebilirim. Ancak, dünyada birinci olmadan bu eğitimler benim için bitmez. Röportajımızın başında da söylediğim gibi öğrenme açlığı kişinin vizyonuyla alakalıdır.

Nail Art bir meslek kolu haline geldi. Sizden eğitim almak isteyenlere ne söylemek istersin ?

Eğitim insanın her yaşında alabileceği, kendine değer katabileceği bir meziyettir. Nail artistlik bir sanattır. Bu mesleği istemek gerekiyor. Sabrederek, sürekli kendini geliştirerek ve emek vererek işinizi ciddiye almalısınız. Bol pratik yaparak öğrendiklerinizi uygulamalısınız. Bu mesleğe başlayanların yüzde 90’ı yanlış eğitim alıyor ve işe başlamadan çalışma hayatları sona eriyor. Tavsiyem, bu eğitimi sunan kişilerin eğitimlerini, yaptığı işlemleri sorgulamanız. Instagram resimlerine aldanmayın. Teknoloji geliştiği için sürekli filtreleme yapıyorlar ve farkına vardığınız da her şey geç oluyor. Mükemmel bir nail artist olacakken; zamanınızı, hevesinizi ve emeklerinizi heba ediyorlar.

Eğitimlerde kullanılan malzeme ve ekipmanlar da çok önemli.

Bu konudan ayrıca bahsetmek istiyorum...

Bizim salonumuzda hem işlemlerde hem de eğitimlerde sadece Luxio by Akzentz ürünleri kullanıyoruz. Kanada menşeli bu ürün; antialerjik, vegan ve sağlık bakanlığı onaylı. Resmi ihracat yolu ile Türkiye’ye giren, profesyonel ürünlerdir. Bölge bayisi olmaktan da gurur duyduğum bir markadır. 186 ülkede kullanılmaktadır. İçeriğinde asit bulunmuyor ve tırnak yüzeyine asla zarar vermez. Eğer gerçek bir nail artist olmak istiyorsanız, işi tüm ayrıntı ve kapsamlarıyla öğrenmek istiyorsanız, eğitimlerimize katılmanızı bekliyorum.

Geleceğe yönelik hedefleriniz neler ? Bu hedeflere ulaşmak için nasıl bir yol tercih ediyorsunuz ?

Şu an Türkiye’de nail art salonlarının standartlarını yükseltmek için birçok uzman benim salonumdaki sistemle çalışmayı öncelik haline getiriyor. Örnek vermek gerekirse, sterilizasyon otoklav cihazı kullanıyoruz. Bu ayrıntı çok gözden kaçıyor ama biz kanla temas halinde çalışılan meslek grubundayız. Aletlerin sadece alkolle veya kolonya ile temizlenip kendinizde kullanılmasını istemezsiniz. O yüzden son sistem sterilizasyon araçları ile çalışılmalı. Kişiye özel kraft paketleri ile gelen makas, pens, törpü ucu ve pusher gibi aletler, işlem yaptırdığınız salonlarda size sunuluyor mu diye dikkat etmelisiniz.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili neler söylemek istersin ?

Dünya Kadınlar Günü, kadınların toplumsal, ekonomik ve sosyal başarılarını kutlayan evrensel bir gündür. Kadın, doğası gereği zayıftır ama acıya en çok o dayanır. “Dünyanın yarısını kadınlar oluşturur, diğer yarısını da kadınlar yetiştirir” diye bir söz var... Hayatı daha iyi hale getiren ve tamamlayan muhteşem kadınlar; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nüz kutlu olsun!