RÖPORTAJ: NURSEDA GEREK

FOTOĞRAF: EMRE CANBULAT

Kentimize enerjisiyle nam salmış bir karakter: Zeynep Yalaz Danacı. Yıllardır organizasyon işleriyle büyük düğünlere, nişanlara kısacası özel günlere imza attı. Babasından aldığı organizasyon ruhunu, şimdi gençlerle birlikte Barista’daki işinde gösteriyor. Yeri geldiğinde bir abla, yeri geldiğinde ise müdür rolüyle Barista’da güler yüzüyle harikalar yaratıyor. Baş döndüren enerjisine hayran kaldığımız, samimiyeti ve sıcakkanlılığıyla tüm kentte sevilen Halkla İlişkiler Uzmanı Zeynep Yalaz Danacı hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Merhabalar Zeynep Hanım, öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?

1968, İzmit doğumluyum. Evli ve bir kız çocuğu annesiyim. 7 senedir Halkla İlişkiler Müdürlüğü yapıyorum. Şu an Barista’nın Halkla İlişkiler kısmına bakıyorum ve yıllardır Mehmet Özel ile birlikte çalışıyorum. 

Mehmet Bey ile nasıl bir araya geldiniz?

Öncelikle Mehmet Bey benim arkadaşım. Daha önceki yıllarda organizasyon işlerinde birlikte çalıştık.Bithynia’da çoğunlukla bir aradaydık. Aile organizasyonları, düğün, nişan, kına vb. işlerde organizasyonlar yaptık. Daha sonra Mehmet Özel, bir haber gönderdi ve buluştuk. Hızlıca beraber çalışmaya başladık. Bana bu yolu açtığı için çok teşekkür ediyorum. İçimdeki Zeynep’i çıkaran kişi Mehmet Özel’dir. 

BARİSTA EVİM GİBİ

İzmit’teki tüm işletmeciler için aranan bir simasınız. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Eğer kendiniz olursanız, samimi olursanız ve işinizi de severek yaparsanız, zamanla o iş yeri eviniz hâline geliyor. Barista da tıpkı benim evim gibi… İkili ilişkilerde bağım güçlü ve etkilidir. İzmitli olmanın ve İzmit’in çocuklarıyla büyümenin getirmiş olduğu bir tanınırlık da samimiyetimi güçlü tutmama vesile oluyor. Başkası olamamalı ve olabildiğince kendimiz olmalıyız. Gerisi zaten kendiliğinden geliyor.  
Barista’yı evim gibi gördüğüm için, buraya gelen misafirlerimiz ev konforunda bir rahatlık sürsün istiyorum. Verdiğim emeğin karşılığını da müşterilerimin memnuniyetiyle alıyorum.

Bithynia zamanında yüzlerce çifti evlendirdiniz. Organizatörlük işiniz hakkında nelerden bahsetmek istersiniz?

Onlarca insanın en güzel ve en önemli anlarında yanlarında olmak, onlarla bu mutluğu paylaşmak benim için tarif edilemez bir duygu. Kalem kalem sizinle paylaşılan detayları hayata geçirirken, onların gözlerinde gördüğüm mutluluk, emeğimin ve uğraşımın ödülü oldu. Düğün organizasyonlarımın yanında konserlerde de birçok organizasyonluğa ev sahipliğinde bulundum. Kendimi en iyi hissettiğim yer bu organizasyonlarda baş gösterdiğim anlardır. Devamlı bir adrenalin varken sıfır hata ile çalışmak zorundasınız. Gece sonunda insanlardan o memnuniyeti almak, tarif edilemez bir duygu.  Evlendirdiğim çoğu çift, Barista’ya geliyor. Çocuklarıyla geldiklerini görmek ise beni oldukça duygulandıran bir an oluyor.  

Organizasyon ruhunu babanızdan aldığınızı biliyoruz. Babanızdan bahsetmek gerekirse neler söylemek istersiniz?

Hayata manevi yönden bir sıfır önde başladım. İzmit’te isim yapmış eski basketbolcu Mehmet Yalaz’ın kızıyım. Restoran- kafe işletmeciliğinde bir ilki gerçekleştiren kişi babamdır. Hiçbir yerde mekân yokken babamın restoranı vardı. Babamın ruhunu taşıyorum. Mehmet Yalaz’ın kızı olmak beni zaten hayata önde başlattı. Ondan öğrendiklerim hayatımı şekillendirdi. İnsana yatırım yap, gerisi teferruattır derdi. Gerçekten de öyleymiş…  

Sizce organizasyonunu yaptığınız ne keyifli an hangisi oldu?

Tolga Tamer’in düğünü, en keyif aldığım düğünlerden biriydi. Kendimi bir anda düğün içinde oynarken buldum. Aynı zamanda Swestr Müdürü sevgili Ruhsar Saffet, Burak-Nida Baturman ve daha ismini sayamadığım birçok İzmitli gencin mutluluğuna ortak oldum.

Halkla İlişkiler sektöründe sizi görmeseydik, hangi alanlarda çalışmak isterdiniz?

Menajerlik yapmak isterdim; sahne arkası, organizasyon bu tür işler beni ben yapan olaylar diyebilirim.  

İzmit Lisesi hayatınızda büyük bir öneme sahip. İzmit Lisesi anılarınızı dinleyebilir miyiz?

Hayatımın en önemli noktalarından biridir. Sadece iki derneğe kayıtlıyım: İZLİDER ve İzmit Beşiktaşlılar Derneği İZLİDER Derneği başkan yardımcısıyım. 1986 yılı mezunuyum ve bizim dönemimiz özel bir dönem. Örnek vermem gerekirse Ferhat Göçer de bizim dönemimizde mezun oldu. Çok sıkı bir Beşiktaşlı olduğum için İzmit Beşiktaşlılar Derneği’nin de kurucu üyelerindenim. 

BİR EFSANE: İZMİT LİSESİ

İzmit Lisesi’nin taşınması hakkında neler düşünüyorsunuz?

İzmit Lisesi kesinlikle taşınmamalıydı. Galatasaray Lisesi’nin, Kabataş Erkek Lisesi’nin kaldırılamayacağı gibi, İzmit Lisesi’nin de kaldırılmaması gerekiyordu. İzmit Lisesi’nin 140 yıllık bir tarihi söz konusu. Taşınmaması ve o tarihin oradan alınmaması için çok uğraştık. Oradaki  ruha dokunulmaması gerekiyordu. Çok uğraş verdik; fakat bizden önce alınmış kararlara engel olamadık. İzmit Lisesi denince benim için akan sular durur. İzmit’in eski dokusu, ruhu bir başkadır.

Sosyal medyayı oldukça aktif kullanıyorsunuz. Sosyal hesaplarınız için neler söylemek istersiniz?

Sosyal medyayı çok seviyorum. Instagram’da oldukça aktifim. Sosyal medyanın gerek şahıs adına gerekse iş yerleri adına önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum. Bir Instagram fenomeniyim diyebilirim.  Bithynia’da başlamadan önce sosyal birçok dernekte belli başlı görevlerde yer aldım. Kızımın okul mezuniyetine Pinhani’yi getirdim. Sabancı Kültür Merkezi’ni doldurdum. Ufak çaplı bu organizasyonları gerçekleştirirken içimde bastırılmış bir organizatörlük vardı. Mehmet Bey içimdeki bu ruhu gördü ve Bithynia ile yola çıktık. 

Enerjinizi neye borçlusunuz?

Canım kendim. Kendimi seviyorum. Aynı zamanda enerjimi çok sevdiğim bir işi yapmaya borçluyum. Hayatımı, işimi oldukça severek yapıyorum. Çok fazla kayıp verdim. Verdiğiniz onca kayıptan sonra kendinizi sevmeyi ister istemez öğreniyorsunuz. 

Birazda aile hayatınızdan bahsedelim; Zeynep Yalaz Danacı, nasıl bir annedir?

Biraz katı,biraz modern bir anne olduğumu söyleyebilirim. Kızım İstanbul’da yaşıyor. Kızım bana göre oldukça sakin bir karakterdir. Benim hiperaktifliğim onda bulunmuyor. Güzel bir ikili olduğumuzu düşünüyorum. Tatil günlerimi kızımla birlikte geçirmekten çok keyif alıyorum. Zaman buldukça İstanbul’a kaçıyorum.

Zeynep Hanım, formunuzu nasıl koruyorsunuz?

51 yaşındayım ve hayata bakış açım tamamen kendimi sevmekten geçiyor. Kendimi sevdiğim için de kendime özen gösteriyorum. Kilolu bir dönem yaşadım. Spor yapmayı pek sevmiyorum; ama diğer dallardan fazlasıyla destek alıyorum. Diyetisyenim Betül Enginler ve Nesrin Tuncel her zaman bu dönemlerimde yanımdalar. Her sıkıştığımda onlara sığınıyorum diyebilirim.

İLETİŞİM:
Instagram: 
zynpylz