Doğduğumuz andan itibaren dilimizi geliştirmeye başlarız. Dolayısıyla, işitme kaybı ne kadar erken tespit edilir ve tedavi görürse o kadar iyi. Şahsi desteğinize ek olarak en iyi işitme cihazlarını, araçlarını ve tekniklerini sağlamanız, çocuğunuz için daha iyi bir gelecek oluşturur.

Sesin Önemi

Dil öğrenimi seslere maruz kalınarak gerçekleşir. Çocuklar, çevrelerinde duydukları kelimeleri öğrenirler. Ancak, çocuğunuzun işitme duyusuna bağlı olan tek şey dil gelişimi değildir. Çocuğunuzun dinleme becerileri, onun okuma ve yazma öğrenme sürecini etkileyen bir faktör olduğu gibi, sosyal becerilerini geliştirmesinde de büyükrol oynar.

Konuşma dilini geliştirebil meleri için, çocukların hem başkaları tarafından konuşulanları hem de kendilerini net bir şekilde duyabilmeleri gerekir. İşitme kaybı olan çocukların temel dil gelişim süreçleri genelde gecikmeli olarak meydana gelir. Çocuğunuz büyüdükçe, bebeklikten okul yıllarına
ve ötesine kadar, yaşamları boyunca geçtikleri farklı süreçlerde çeşitli zorluklar
ile karşılaşırlar. Çocuğunuzun evdeki güvenli ortamdan çıkıp okula, spora ve çeşitli sosyal etkinliklere başladığı geçiş süreci, işitme kaybının çocuğunuzun hayatını farklı bir şekilde etkilediği bir zamandır.

Net iletişim

İşitme kaybı olan çocuklar, konuşuanları algılayıp rahatça anlayabilmeleri için konuşan kişinin yakınında bulunmalıdırlar. Birkaç temek kuralı aklınızdan çıkarmayarak, çocuğunuzu günlük durumlarda destekleyebilir ve konuşmayı daha iyi anlamasını ve geliştirmesini sağlayabilirsiniz.

İletişimde bulunduğumuz zaman konuşma dilinden daha fazlasını kullanırız.

Ellerimizi, beden dilimizi ve yüz ifadelerimizi kullanırız. Çocuğumuzun konuşabilen insanlara ayak uydurabilmesi için çok çaba sarf etmesi gerekiyor; dolayısıyla onunla konuşurken çok net olun ve aşağıdaki 3 temel kuralı aklınızda tutun. İletişime dair ipuçlarını çocuğunuzla da paylaşabilirsiniz. Öğretmeninin de yardımıyla, çocuğunuz bu ipuçlarını okulda kendini temsil ve ifade etmek için kullanabilir.

Yüzünüz görünür olsun

Yüzünüz yeterli aydınlıkta ise
çocuğunuz yüz ifadelerinizi kolaylıkla
görebilir ve dudaklarınızı okuyabilir. Konuşurken yüzünüzü elinize
yaslamayın veya yüzünüzün önünde
gazete varken konuşmayın.
Net konuşun
Net ve normal tempomuzda konuşun ve bağırmanıza gerek olmadığını unutmayın. Çocuğunuz sizi anlamakta zorluk çekiyorsa, kendinizi tekrarlamak yerine cümlemizi farklı bir şekilde kurun.
Arka plan gürültüsünü engelleyin Konuşurken arka plan gürültüsünden kaçınmaya çalışın. Televizyonu ve tüm açık pencereleri kapatın. Sesinizi daha iyi duyabilmesi için çocuğunuza
yaklaşın veya konuşacak daha sessiz
bir yer bulmaya çalışan.